Ana Sayfa Etkinlikler Etkinlik Detayları
Psikoloji ve felsefenin bir yaklaşımı olan Logoterapi (Yunanca “logos” “anlam”) psikiyatrist, Nörolog Dr. Viktor Frankl (1905-1977) tarafından oluşturulmuştur. Kendisi II. Dünya Savaşında toplama kamplarından kurtulmuştur. Yaklaşımı “Psikolojinin 3. Viyana okulu “ olarak adlandırılarak, Freudyen Psikanaliz yaklaşımından ve Adler’in Bireysel Psikoloji yaklaşımından ayırt edilmektedir. İntihara meyilli hastalarla yaptığı başarılı çalışmalarıyla ve sonradan 4 farklı toplama kampındaki kişisel deneyimleriyle, Frankl, insanların en acımasız şartlarda bile, ilk ve en önemli amaçlarının anlamdan oluşan bir hayat yaşamayı istediklerini bulmuştur. Anlam tek başına da olsa, yaşama isteğini motive etmektedir.
Bu zamana kadar yapılan birçok araştırma, hayatta anlam ve amaç bulmanın iyileştirici gerekliliğini kanıtlamıştır. Anlam aramanın merkez olduğu yapılandırılmış bir sistem olan Logoterapi psikolojide ki tek varoluşçu yaklaşımdır. Bütünsel bir yaklaşımla Logoterapi, stres, depresyon, travma, kronik ve ölümcül hastalıklar, bağımlılıklar, keder gibi bir çok konuda etkililiği kanıtlanmış bir yaklaşımdır.
Teria Shantall, PhD, trained as a clinical psychologist in South Africa and at the Tavistock Clinic in London and studied Logotherapy with the late Dr Viktor Frankl at the United States International University in San Diego. Her doctorate research with Holocaust survivors was published by the Magnes Press of the Hebrew University entitled: Life‘s Meaning in the Face of Suffering. She presently heads the training courses in Logotherapy at the University of South Africa, is helping to establish another Logotherapy training centre in Australia, and participates in running the courses in Logotherapy at the Gordon College of Education in Haifa. She was nominated for a Jewish Achiever Award in South Africa in 2003 and won the 2005 and 2007 Presidential awards for distinguished service in promoting the work of Viktor Frankl by the Viktor Frankl Institute for Logotherapy in the United States. She sits on the international board of the Viktor Frankl Institute for Logotherapy in the United States, is President of the Viktor Frankl Institute for Logotherapy in South Africa and vice-President of the Viktor Frankl Center for Logotherapy in Israel.
Teria Shantall, klinik psikoloji eğitimini Güney Afrika'da Pretoria Üniversitesi’nde ve Londra’da Tavistock Kliniği'nde almıştır. Logoterapi eğitimini ise, Uluslarası San Diego Üniversitesi’nde (ABD) bizzat Dr Viktor Frankl’dan almıştır. Doktora çalışmalarını, Holokost’tan kurtulanlar uzerinde yapmış ve çalışması: “Acı karşısında hayatın anlamı” adıyla Magnes Press tarafından yayınlanmıştır. Bir taraftan Güney Afrika Üniversitesi'nde Logoterapi çalışmalarına başkanlık ederken, Avustralya'da Logoterapi enstitüsünün kurulmasına öncülük etmiştir. Bunun yanında Hayfa’da bulunan Gordon Koleji'nde, Logoterapi dersleri vermektedir. 2003 yılında Güney Afrika'da Musevi Başarı Ödülü için aday gösterilmiş ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, Viktor Frankl Enstitüsü tarafından verilen, Viktor Frankl çalışmalarını teşvik edici seçkin hizmet ödülünü, 2005 ve 2007 yıllarında ard arda kazanmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Viktor Frankl Enstitüsü uluslararası yönetim kurulunun 11 üyesinden biridir. Halen Güney Afrika Viktor Frankl Enstitüsü Başkanlığını ve İsrail'de Viktor Frankl Merkezi'nin Başkan yardımcılığı görevlerini yürütmektedir. Bu alanda yayınlanmış birçok esere mevcuttur.
Batya Yaniger, PsyD is a logotherapist in private practice and co-trainer of the English language logotherapy training program in Israel. Batya received her Clinical Diplomate in Logotherapy from the Viktor Frankl Institute and is a licensed social worker in Israel. Batya has worked successfully with people who have lost their sense of purpose in life in areas of depression, anxiety and illness. She has been teaching innovative informal education for the past 20 years and in addition to her clinical work gives workshops, teaches and supervises.
Dr. Batya Yaniger, (PsyD) Logoterapist, Sosyal Çalışmacı, eğitimci ve süpervizör olarak, Logoterapi ve Anlam Arayışı çalışmaları İsrail’de yürütmektedir. Eğitim ve klinik uygulamalarını İngilizce olarak yapmaktadır. Klinik Uygulama diplomasını Viktor Frankl Enstitüsü- Dallas Amerika Birleşik Devletleri’nde almıştır. Deneyimli bir terapist olarak İsrailde Sosyal çalışmacı olarak görev yapmıştır. Depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik hastalık alanlarında, Hayatı anlamsız bulan kişilerle ilgili başarılı çalışmalar yapmakta, son 20 yıldaki klinik çalışmalarının yanı sıra, yenilikçi Logoterapi ve varoluşçu eğitim çalışmalarını yönetmekte, workshoplar düzenlemektedir. Eğitim aldığı kurumlar, sırasıyla:
INTRODUCTORY ve INTERMEDİATE KURSUNA KATILMAK İSTEYEN KATILIMCILARIN 30 ARALIK 2015 SAAT 16.00’A KADAR BELİRTİLEN HESABA 1000 TL ÖDEME YAPMASI GEREKMEKTEDİR
INTRODUCTORY ve INTERMEDİATE KURS BEDELİNİ 30 ARALIK TARİHİNE KADAR TEK SEFERDE ÖDEYEREK %10 İNDİRİMDEN FAYDALANABİLİRSİNİZ.
KALAN ÖDEMEYİ , 18 OCAK TARİHİNDE: 1500 TL, 28 MART TARİHİNDE :1000 TL OLACAK ŞEKİLDE ÖDEYEBİLİRSİNİZ INTRODUCTORY ve INTERMEDİATE KURSUNA KAYIT YAPTIRACAK OLAN DEĞERLİ KATILIMCILAR KAYIT BEDELİNİ YATIRDIKTAN SONRA LÜTFEN HANGİ ÖDEME ŞEKLİ İLE PROGRAMI TAMAMLAYACAĞINIZI BELİRTİNİZ.
ÇADEM PSİKOLOJİ ADINA HALKBANK HALKALI ŞUBE,
HESAP NO: 0878-10260664
IBAN : TR69 0001 2009 8780 0010 2606 64
İnsan teorisi ve bunun ardındaki felsefeyi içermeyen bir psikoterapi yoktur
İnsan olmasaydınız yapamayacağınız, ancak yapabildiğiniz bir şey var mı? Freud’un ‘haz istemi’ ve Adler’in ‘güç istemi’nin aksine, Frankl’in motivasyon teorisi insanın ‘anlam istemi’dir. Hayatlarımızın amacı olmasını isteriz.
‘Homeostaz’ (denge arama durumu) yerine, Frankl hayatımız olması gerektiği gibi olmadığında hissettiğimiz gerilim ve huzursuzluğun bizi zorladığını ve değişmemiz için motive ettiğini ileri sürmüştür.
Zihin sağlığı belli bir düzeyde gerilim ister; bireyin zaten başardıkları ile hala başarmaya çalıştıkları arasındaki gerilim ya da bireyin mevcut durumu ile ne olmak istediği arasındaki boşluk.
Frankl nihilizm, determinizm ve indirgemeciliğin varoluşçuluk felsefesine karşı çıkmıştır
İnsandan istenen, kimi varoluşçu filozofların öğrettiği üzere, hayatım anlamsızlığına katlanmak değildir, daha ziyade koşulsuz anlamlılığı mantıklı bir şekilde anlama yetersizliğine katlanmaktır. Logos mantıktan daha derindir.
Soma, tin ve ruhtan meydana geliriz. Ruhumuz bağımsız olarak hareket eder ve tüm diğer güçlerimizi kullanır <7p>
Nöetic boyut da ruhani boyut olarak adlandırılır ve bizi insan yapan yönümüz de budur.
İnsan ‘karar veren bir varlıktır’ ve bu yüzden tahmin edilemez niteliktedir. Biz insanlar olarak kendi hayatımız üstüne düşünebiliriz ve böylece durumlara ve kendimize karşı bir tepki oluşturabilir ve hayatımızı nasıl şekillendirmek istediğimize karar verebiliriz
Terapide, her zaman sağlıklı çekirdeğe başvurabiliriz
Bilinç anlamlı olanı tanıyan parçamızdır.
Anlam aşkındır ve bu nedenle, uydurulmaz, keşfedilir
‘Bilinçsiz Tanrı’ bebekliğimizden bu yana sahip olduğumuz sezgisel uzamla, kendimiz dışında bir insanla bağ kurmakla ilgilidir. Bu, insan gelişiminin özüdür.
Üst benlik talepleri zorlayıcıdır; bilinç ise bunun aksine anlamlı olanın sezgisel olarak fark edilmesidir
Bireyin kişiliğine tam anlamıyla uygun olan bir işi yerine getirmesi, hayatı anlamlı kılar.
"Yaşam kalitesi görevini ne kadar iyi anlarsa, hayatı ona o kadar anlamlı görünecek" (The Doctor and the Soul, s.58).
Karar vermekte zorlandığınız bir durumu düşünün. Kendinize şu soruları yöneltin:
Yaratıcı yol anlamlı bir şey yaptığımızda çıkardığımız anlamdır
Deneyimsel yol sanat, doğa veya müzik ya da aşktan ilham almanın bize verdiği anlamdır
Tutumsal yol acı, suçluluk ve ölüm gibi, bir durumu değiştirme gücümüzün olmadığı durumlarda tutumlarımız yoluyla bulduğumuz anlamdır
Anlamlı deneyimler listenize dönüp baktığınızda, kaç tanesi yaratıcıdır? Kaç tanesi deneyimseldir? Kaç tanesi tutumsaldır? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Mutluluğun peşinde koşulmaz, mutluluk anlam keşfetme sonucunda ortaya çıkar
Özgür olmak nesne değil özne olmaktır, kendi kararlarını almaktır, bizim yerimize karar verecek herhangi bir şey veya kişiye bağlı, zorlanmış veya muhtaç olmamaktır; tabii özgürlüğümüzden feragat etmiyorsak. Çevremizdeki koşullardan özgür değiliz; bu koşullara göstereceğimiz tepkileri seçmekte özgürüz. Sınırlarımız var, fakat bu sınırlar karşısında tutumumuzu belirlemekte özgürüz. Sorumluluk almakta, yani hayatın bizden istediklerine yanıt vermekte özgürüz.
En güçlü ve en temel insan motivasyonu hayatlarımızı amaçlı ve anlamlı kılmaya çalışmaktır. Bir kişideki anlam istemini canlandırarak, onun içindeki en büyük güç kaynağını bulmasına yardım ediyoruz. Önem verdikleri bir şey çaba göstermeye değer bir şey olmalıdır.
‘Varoluşsal vakum, varoluşumuzun bir anlamı olduğundan şüphe etme deneyimidir. İnsanlar vakumu bağımlılıklar ve şiddetle doldurmaya çalışırlar, ancak sonunda asla tatmin olmazlar. Halbuki bilinçsiz olarak aradıkları şey, anlamdır.
Her insane hayatı ve hayattaki her an özünde anlamlıdır. Biz sonu olan varlıklarız, bu nedenle her zaman anlamı göremeyebiliriz, ancak hayatın koşulsuz anlamı olduğunu söylediğimizde, koşulsuz anlam beklentimiz olduğunu da söylemiş oluruz
Hayat bizi bekliyor
Hayattan ne beklediğinizi sormayın; hayatın sizden ne beklediğini sorun
Anın anlamı: Her an benzersiz bir durum, benzersiz bir birey ve gereken benzersiz bir yanıttan meydana gelir
İnsan açık bir sistemdir
İnsan ruhunun kaynakları
Sokrates, insanları eleştirel düşünmeye ve yeni fikirlere yönlendiren diyaloglara sokan bir filozoftu. Sokratik diyalog kişinin bilincine dokunmayı, böylece yeni fikirleri su yüzüne çıkarma ve böylelikle kişinin yeni anlam fırsatları keşfetmesine yardımcı olmayı amaçlar
Dikkatlice dinleyerek, ardından bilince ve öz-aşkınlık kapasitesine hitap ederek bakış açısında kayma ve değişmeye hazır olma hali yaratmak için Sokratik sorular hazırlıyoruz
Düşünce odağını değiştirme, kişinin kendi benliği dışında bir şey veya biri için yaşayarak hayatın anlamlı olmasını isteme hali olan öz-aşkınlık kapasitesine dayanır.
Bir kişi kendi performansına fazlasıyla odaklandığında (aşırı düşünme) ve başarmak için çok zorladığında (aşırı niyet), başarısız olur.
Düşünce odağını değiştirme, kendi kendini yiyip bitirmeye nokta koyar ve odağı anlamlı hedeflere kaydırır
Paradoksik Niyet kendi kendine uzaklaşma kapasitesine dayanır
Belirtiler
Hayattaki en büyük engel korku, en büyük zorluksa bu korkuyu yenmektir. Paradoksik niyet Logoterapinin en güçlü aracıdır, çünkü bizi kendi zorluklarımızla karşı kaşıya getirir ve onlara gülüp geçecek seviyeye gelene kadar bizi zorlar. Kendimizi korkularımızdan uzaklaştırmak ve onları insane ruhunun karşı koyma gücü sayesinde gülünç derecede küçük hale getirmek için en güçlü silahımız mizahtır. Olmamız gereken neyse o olacağız! Cesurca dürüst, namuslu ve şefkatli bir insan olarak kalmak (haline gelmek değil), her bireyin ödevidir, yerine getirip zafer kazanabileceği ya da feci şekilde başarısız olacağı bir ödev. Kendini sevmek (hayatına iyi bir anlam kazandırmak) ve başkalarını sevmek (onları korumak ve hayatlarının tadını çıkarmalarına yardım etmek) son ölçüttür. “İnsanın kurtuluşu sevgide ve sevgiyle olacaktır”, Frankl’in hayatının temel anlamını çalmakla tehdit eden her şeyin karşısında kendini özgürleştiren bir kavrayışın ifadesidir.